5 Mart 2020 Perşembe

AZİZ ANDREAS KUTLAMALARI ve YUNANİSTAN-MISIR İŞBİRLİĞİ


 30 Kasım’da, Dünya’nın her yerinde kutlanan, Hazreti İsa’nın havarilerinden Aziz Andreas’ın dinî gününü Rum Patrikhanesi Ekümeniklik iddiasını destekleyen bir tez olarak kullanıyor. Bu hususta daha ayrıntılı bilgi için “Aziz Andreas Kutlamaları ve Patrikhane-Vatikan İşbirliği” adlı bir önceki makalemizi okuyunuz.



Ülkemizin güncel sorunlarından biri Akdeniz’deki güç dengesidir. Karşımızda “Yunanistan”, “Güney Kıbrıs Rum Kesimi” ve “Mısır”dan oluşan üçlü bir ittifak var ve bu ittifak Türkiye’nin Akdeniz üzerindeki çıkarlarından fevkalade rahatsız! Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşmadan en çok rahatsızlık gösteren ise Yunanistan’dır!

30 Kasım’da Rum Patrikhanesi’nde yapılan Aziz Andreas dinî törenlerinde sadece Vatikan/Patrikhane işbirliği değil “Patrikhane-Mısır” işbirliği de vardı. Bu makalemizde Türkiye karşısındaki üçlü blok ülkelerinden Mısır’ın Hıristiyan bir dinî kurumu olan “İskenderiye Patrikhanesi” ile Rum Patrikhanesi arasındaki işbirliğini ele alıyoruz.

Bu işbirliğini ele almadan önce konunun anlaşılabilirliğini sağlamak için bazı hususlara kısaca değinmek gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl içinde Rum Patrikhanesi ile Rus Patrikhanesi arasında dinî görüntü altında, aslında siyasi bir kavga yaşandı. Kavganın özünde Rus Kilisesi’nin dinî yetki alanında bulunan Ukrayna’daki kiliselerinden birine Rum Patrikhanesi’nin “Otosefal” (Özerk) statüsü vermesidir.
Dünya’daki en büyük Ortodoks nüfusa sahip olan ülke Rusya’dır. Bir yanda yaklaşık 100 Milyon Ortodoks’un dinî lideri konumundaki Rus Patrikhanesi öte Türkiye’de birkaç bir kişinin dinî lideri konumundaki Rum Patrikhanesi var…

Ukrayna Kilisesi sorunu dinî değil siyasi bir sorundur. Rus Patrikhanesi’ne Rusya devlet olarak destek vermektedir. Birkaç bin kişilik cemaati olan Rum Patrikhanesi’ne ise destek veren ABD’dir. Ortada olan ise din üzerinden Rus/ABD kavgasıdır. “Türkiye bu kavganın neresindedir?” Sorusunun cevabı ise Rum Patrikhanesi’nin Türkiye topraklarında bulunmasıdır. Patrikhaneler üzerinden Rus/ABD çekişmesinin tarafı olmak isteyen ABD’nin ise Patrikhane’ye tüzel kişilik kazandırmak, Ekümenikliğin Türkiye tarafından kabul edilmesi vs. birçok talebi var.

(Gerek Ukrayna Kilisesi sorunu ve gerekse Patrikhane’nin statüsü ile ilgili bu sitede çok sayıda makale bulabilirsiniz)

Dinî ve tarihi açıdan birinci sıradaki Patrikhane İskenderiye Patrikhanesi’dir. Önceki makalemizde ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi Bizans Devleti siyasi olarak, imparatorluğun kilisesi olan Rum Patrikhanesi’nin birinci sırada saymaktaydı.

Ukrayna Kilisesi krizi çıktığı zaman Rum Patrikhanesi bir yandan Ukrayna’daki ayrılıkçıları organize etmeye, öte yandan ise diğer patrikhanelerin Ukrayna Kilisesi’nin özerkliğini kabul etmeleri için ABD’yi de kullanarak baskı yapmaya başladı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi yaşananlar ABD ile Rusya Federasyonu arasındaki siyasi bilek güreşidir ve din siyaset adına kullanılmaktadır.

15 Eylül 2018’de Rus Patrikhanesi Rum Patrikhanesi ile ilişkileri kesti ve tarihi olarak ilk sırada bulunan İskenderiye Patrikhanesi’nin bundan böyle Rusya tarafından “Birinci” olarak kabul edileceğini deklare etti.

İskenderiye Patriği Theodore (Theodoros), Ukrayna Kilise sorunu sürecinde Ukrayna’daki ayrılıkçı kiliseyi tanımak ya da tanımamak şeklinde bir adım atmamıştı. Rusya’nın bu hamlesine sessiz kaldı.

İşte tam da bu noktada Türkiye’nin Akdeniz’de karşısında duran üçlü ittifak “Yunanistan”, “Güney Kıbrıs Rum Kesimi” ve “Mısır” devreye girdi. İskenderiye Patriği Theodore’a bir yandan kendi devleti Mısır baskı yapmaya başladı. Öte yandan Yunanistan da siyasi ve hatta askeri olarak Patrik Theodore’u yakın markaja aldı.

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis 8 Ekim’de Mısır’a resmi bir ziyaret yaptı ve ziyaret kapsamında İskenderiye Patriği ile de görüştü. Ancak bu görüşmeden birkaç gün önce Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Antonis Demataris Mısır’a gitti ve İskenderiye Patriği ile özel bir görüşme yaptı. Bu görüşmelerin içeriği ile ilgili pek fazla ayrıntı yok ama aradan bir ay geçtikten sonra İskenderiye Patriği hamlesini yaptı ve 8 Kasım’da; İskenderiye Sen Sinod’u (Dinî Meclis) üyelerine ve Metropolitlere, Ukrayna Kilisesi'nin özerkliğini tanıdığını açıklayan bir mektup gönderdi.

Mektupta; “Konuyu uzun ve hepinizle özel olarak tartıştıktan sonra, dikkatli bir şekilde ve çok dua ederek Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin özerkliğini tanımaya karar verdim” dedi.

Bu kararın ardından 30 Kasım’da İstanbul’da yapılacak olan Aziz Andreas’ın dinî gününde şeref konuğunun İskenderiye Patriği olacağı açıklandı. 

Patriği Theodore’un İstanbul’a hareketinden sadece bir gün öncesinde ilginç bir misafiri oldu! Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı adına Korgeneral George Kampas İskenderiye’ye giderek Patrik Theodoros’u ziyaret etti. Yunanistan İskenderiye Başkonsolosu Athanasios Kotsionis da bu ziyarette generale eşlik etti.

Yukarıda da belirtildiği gibi ziyaret “Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı” adına yapılmıştır. Kabulde Yunanistan ve Mısır milli marşları çalındı ki bu dini bir kurum içinde bugüne değin rastlamadığımız bir örnektir!

Kabulde Korgeneral George Kampas “Ülkemizin (Yunanistan’ın) güvenliği sizin gücünüze bağlıdır” şeklinde enteresan bir ifade kullanmıştır.

Korgeneral George Kampas ayrıca Patrik Theodore'ye “Mısır ve Afrika'da Ortodoksluğu teşvik etmenin yanı sıra, Helenizm ve Yunan Ortodoks kültürünü desteklemeniz son derece önemlidir. Ve bunun için çok teşekkür ederim. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı'nın emriyle, Mısır ile ilişkilerimizi ve ilişkilerimizi geliştirmeye ve daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. Vurguladı. Amacımız; Akdeniz’de, bölgede istikrar ve barışı sağlamaktır. Mısırlılar bizi kendilerine yakın istiyor. Ve Yunan Ordusunu da bir müttefik olarak görüyorlar ki bu bizim için ve sizin için İskenderiye Patrikliği için dahi çok önemlidir” şeklinde bir konuşma yaptı.

Korgeneral George Kambas aynı gün Atina'ya geri döndü. Ertesi gün ise Patrik Theodore İstanbul’a hareket etti.

Bu noktada “Bize ne İskenderiye Patriği’nden ve ona yapılan ziyaretten?” şeklinde akıllara bir soru gelebilir.

Bu makaleyi yazdığımız esnada Yunanistan”, “Güney Kıbrıs Rum Kesimi” ve “Mısır” üçlü ittifakının Türkiye aleyhine yaptıkları çalışmalar ortada.

Yunanistan’ın yöneticileri an itibari ile öfke krizine girmişler, Türkiye/Libya arasındaki Akdeniz anlaşmasından dolayı ne yapacaklarını bilmiyorlar.

İskenderiye Patrikhanesi Mısır’daki bir kurum ve Mısır’ı yöneten Sisi 2017’de gizli bir anlaşma ile Yunanistan’a Akdeniz’de 7 Bin kilometrekarelik bir alan bırakmış.

ABD ile başımız belada yine bu makaleyi yazdığımız esnada ABD Senatosu Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye’ye yaptırım öngören tasarı oylandı ve kabul edildi. Aynı ABD Rum Patrikhanesi’nin en büyük destekçisi…

Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı adına Korgeneral George Kampas İskenderiye’ye gitmiş olmasının ardında ne olabilir?

Çünkü Korgeneral Kampas özel olarak İskenderiye Patriği ile görüşmeye gidiyor. Bu ziyaretin Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı adına yapılmış olması ile Korgeneralin “Ülkemizin (Yunanistan’ın) güvenliği sizin gücünüze bağlıdır” şeklindeki ifadesi düşündürücüdür.

Üçlü ittifaktaki Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin dikkate almak gerekir mi bilinmez ama Mısır ve Yunanistan işbirliğine askeri unsurlarının yanı sıra dinî unsurların da dâhil olması düşündürücüdür.